Bireyin olgu, olay ve insanları kendi kişisel milli ve kültürel değerleri üzerinden tanımlaması iş hayatında önemli sorunlara neden ola biliyor. Etnik merkezci bir yaklaşım iş hayatında partnerlik ilişkilerini bozar, güveni yıpratır, imajı olumsuz etkiler. Kültürlerarası etkileşimi zorunlu kılan tedarik zincirlerinde etnik merkezcilikle mücadele ve iş ahlakı kurallarına saygı özel önem taşır. Peki, kültürler arası iş iletişiminde hatalardan nasıl kaçınmalıyız? Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Şirketleri Grubu AsstrA-Associated Traffic AG, deneyimini paylaşıyor.
Etnik merkeziyetçiliğin bazı belirsiz biçimlerinin bağımsız olarak tanınması neredeyse imkansızdır. Bu nedenle, uluslararası iş iletişiminin tarafları, yabancı meslektaşlarının gönderilen mektubun içeriğini nasıl algıladıklarını veya telefon konuşmasında konuşulan ifadenin özünü tam anlamalıdır. Kültürlerarası iş iletişimi, dilsel, ekolojik, kültürel ve teknolojik faktörlerden etkilenir. Bunun yanısıra, çalışma hayatı kurallarını sosyal yaşam tarzı, içerik, “saygıya dönük” riskler, jestler, yüz ifadeleri ve zamanlama gibi bileşenler etkiler. Bütün bu nüanslar ulaşım ve lojistik endüstrisinde de tamamen geçerlidir.
Doğu ve Batı. İş iletişiminin özellikleri
AsstrA Satış ve Pazarlama Müdürü Natalia Eremenko, dil engellerinin uluslararası ticaret için hiçbir zaman ciddi bir engel olmadığına dikkat çekiyor. Kural olarak, iş iletişiminin her iki tarafı da iyi bildikleri en az bir dil bulabilir. Bu genellikle batıda İngilizce, doğuda Rusçadır. Bir lojistik servis sağlayıcısı için örneğin Fransızca, İspanyolca veya Çince gibi faaliyet gösterdiği ülkenin dilini bilmek, yeni müşterilerle daha hızlı ve verimli iletişim kurmanın mümkün olduğu anlamına gelir.
AsstrA satış departmanı müşterileriyle 20'den fazla dilde serbestçe iletişim kurar. AsstrA’da İngilizce, Rusça, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Katalanca, Almanca, Lehçe, Çekçe, Slovakça, Litvanyaca, Fince, Romence, Bulgarca, Hırvatça, Sırpça, Yunanca, Türkçe, Azerice, Çince ve Farsça bilen elemanlar çalışmaktadır. İş ortaklarıyla onların ana dillerinde iletişim kurmak, daha iyi karşılıklı anlayışa ve taşımacılık projelerinin daha hızlı tamamlanmasına katkı sağlar.
Natalia Eremenko, şu değerlendirmede bulundu:
«Kural olarak, farklı kültürlerin temsilcileriyle çalışma konusunda ciddi zorluklar yaşamıyoruz. Tüm dünyada iş sadece iştir. İşin en zor aşaması, müşterinin tutum ve ihtiyaçlarını öğrendiğimiz an, yani işbirliğinin başlangıcıdır. Tabii ki, dünyanın tüm dilleri konusunda uzmanlaşmak imkansız. Ancak, iş dilini akıcı konuşursak, herhangi bir kültürel ortamda ticari başarıya ulaşacağız. Aynı zamanda, müşterinin kültürel kodu hakkında temel bilgiler, satış döngüsünde daha hızlı hareket etmeye yardımcı olur.»
Eremenko, müşteri ile görüşmelerdeki ilk olumlu izleniminin, karşı tarafın ayrıntılarına ve kültürel tercihlerine ne kadar özen gösterdiğinize bağlı olduğunu belirtti. Örneğin, Fransızlar efendi tavırları, net konuşmaları takdir ederler ve yabancılarla iş yapma konusunda da liberal görüşlere sahiptirler. İngilizler ise genellikle büyük uluslararası şirketlerin yerel kayıtlı temsilcilikleriyle iş yapmayı tercih ederler. Üst düzey Alman yöneticiler, bir anlaşma yapmadan önce potansiyel iş ortağının güvenilirliğini titizlikle kontrol ederler. Slav asıllı yük göndericileri, en iyi lojistik çözümleri sunan sağlayıcılarla severek işbirliği yapar ve uzun vadeli iş ilişkisi potansiyeli görüyorlarsa, küçük operasyonel hatalara önem vermeyebilirler.
Etkin iletişiminin temel özellikleri
Yabancı iş ortaklarıyla etkin çalışmak için esneklik, sabır ve saygı şarttır. Her kültürün kendine ait değerleri, görgü kuralları ve duyguların tezahür biçimleri vardır. İş dünyasında, karşı tarafın özelliklerini ve kültürel kodunu bilmemek, iş ilişkilerini ve itibarı tehlikeye atabilecek ciddi bir iletişim boşluğudur.
AsstrA Operasyon Direktörü Denis Gural şu değerlendirmelerde bulundu:
«Uluslararası ticarette en önemli beceri, dinleme, duyma ve anlama yeteneğidir. Ancak o zaman, herhangi bir kültürden tedarikçi ve müşterilerle verimli şekilde çalışabilirsiniz. İnternet ve akıllı teknolojiler, dünyayı hiç olmadığı kadar küçük ve yakın hale getirdi. Mesafe artık iletişimin önünde engel değildir. Kültürlerarası farklılıklar hala çok dikkat çekicidir, ancak teknolojiler başka bir kültürün daha iyi algılanmasına ve anlaşılmasına yardımcı olur. Dolayısıyla, günümüzde tedarik zincirindeki katılımcılar arasındaki iletişim 15 veya 20 yıl öncesine göre çok daha kolay.»
Lojistik alanında bir profesyonel mutlak surette kültürel farklılıklara dikkat eder. Kültürel kodun özelliklerini göz ardı etmek ölümcül bir hatadır, bu da potansiyel ortaklarınızın sizden kaçmasına ve başka yerlerde iş yapmasına yol açar. Kültürel farklılıkları anlamak için İtalya'da kahvenin nasıl içildiğini ya da Çin'deki yemek çubukların nasıl kullanıldığını bilmek yeterli değildir. Lojistik işinde, kültürel kod bilgisi, ortaklıkların temelini oluşturur.
Gural şunları söyledi:
«Sıradan yaşamda, örneğin Estonyalıların çok yavaş olduğunu, Almanların ise asla geç kalmadığını duyarız. İş dünyasında, bu tür genellemeler ve stereotipler çok tehlikelidir. Hem bireyin düşünce tarzını hem de bir bütün olarak ulusun kültürünü hesaba katmak önemlidir. Kulağa zor geliyor, ama eğer tek başına yapamıyorsanız, ekibiniz yardımınıza gelecektir. AsstrA dahil olmak üzere büyük uluslararası lojistik operatörleri, dünyanın farklı bölgelerinden çalışanları işe alıyor. Uzmanlarımızın kültürler arası iş iletişimi alanındaki dokunaklılığı ve sağduyusu, yabancı ortaklarla uzun süreli güçlü ilişkiler kurmaya yardımcı olur.»